bilmem kaçıncı

-birinci-
vapur düdüğünü boynuna asmış
eskici dede denizi arıyormuş dediler mazide
geçmiş gün lakin yanıltmıyorsa beni hafızam
salyangozların yüzdüğü görülmüş olsa keşke

-bir buçuğuncu-
zaman inceliklere 'darkenar' dil nakışıymış
heykelleri dikilenler başka heykeli dikenler başka
korkma gölgen o ipsiz senin lakin burnu pek muazzam
bu yağlı urganı yok ki illa makasla keseceğiz diye bir kaide

-sıfırıncı-
taşın kızarmaz yüzü ama yıldızlar da utanırmış
tükürdüğüm yıldızları tek tek topla dilinde
rast gelirse muhayyerkürdî kızılı olsun dudağım
hey gidi; gel de şeytan uçurtması yapma bu aşka

Janset Karavin
13 Kasım Kumbaracı

Hiç yorum yok: